• Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Gülfem Sk. No 22 Üsküdar / İSTANBUL
  • (0216) 532 00 42
  • [email protected]

SURİYE DE KANIMIZ AKIYOR ,CANIMIZ YANIYOR

Ramazan’ın huzuru ile huzur bulduğumuz mübarek günlerde Suriye’de ‘kanımız’ aktıkça, her gün ‘canımız’ yanıyor. Hama’da insanlar iftarın, teravihin heyecanını yaşamak yerine, ölümün korkusunu taşıyor. Suriye’nin büyük şehirlerinde güya hayatın normal seyrinde devam edişi, Suriye yönetimi tarafından Hama olaylarının dünya kamuoyuna mevzi bir isyan gibi gösterilmesi ve şiddet girişimlerinin meşrulaştırılması noktasında kullanılıyor.
 
Biz Uluslararası Genç Derneği olarak yaşananların ufak çaplı isyanlar değil, rejimden kaynaklanan ciddi sorunlar barındırdığını düşünüyoruz. Sıkıntı, 1982 yılında aynı yerde binlerce masum insanı muhalif diye katleden zihniyetin bugün de devam etmesi ve adalet ve merhamet yönünde bir değişim talebine kulaklarını tıkamasındadır.
 
Baas Partisi ve çevresinin azınlığı temsil etmesine rağmen Suriye’de iktidarı elden bırakmıyor oluşu isyanların temel sebebidir. Beşşar Esed’in; Saddam ve Mübarek tecrübelerinden ders almayıp aynı despotik tavrını sürdürüyor olması kendi zulüm iktidarını koruma kaygısından başka bir açıklama ile izah edilemez.
 
Uluslararası Genç Derneği olarak yaşadığımız günlerin olağanüstü günler olduğu idraki ile üç temel başlık üzerinde konuya dair hassasiyetlerimizi ifade etmek isteriz:
 
1. Suriye’de rejim değişmeden yapılacak reform girişimleri var olan kaotik durumu gidermek için verilen bir rüşvet niteliğinden öteye gitmeyecek, zalim iktidar, rahata erdikten sonra bugünkü ayaklanmalarını başlatan muhaliflere karşı sessiz bir imha operasyonu başlatacaktır.
 
2. Esed’in devrilmesi ya da iktidardan gitmesi de tek çözüm değildir. Aksine böyle bir durumda oluşacak yönetim boşluğunda Irak’ın haline benzer bir tablo oluşabilir. Bu, binlerce Müslümanın kanının akması ve Orta Doğu coğrafyasının kanayan yarası olan mezhep farklılıklarında yeni bir mücadele alanı açılmasına neden olabilir.  
 
3. Bir takım çevrelerin Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi seçeneğini gündeme getirmeleri ibretliktir. Böyle bir ihtimalin varlığı bile tarihimizi inkâr anlamına gelecektir. Yaratılmışı yaratandan ötürü seven bir medeniyetin çocukları olarak bizler, aynı kıbleye döndüğümüz kardeşlerimize değil böyle bir müdahaleyi, bunun tartışılabilir bir seçenek olmasını bile kabul edemeyiz. Kişilerin, yöneticilerin iktidarı geçici, ümmetin kardeşliği kalıcıdır. Rabbimizden Ramazan hürmetine zulüm altında inleyen mazlum kardeşlerimize yardım etmesini niyaz eder, yaşananları telin ettiğimizi vicdanlı kamuoyuna saygı ile duyururuz.                                          
 
ULUSLARARASI GENÇ DERNEĞİ