Ne İşiniz Var Afrika`da

 

Caminin vazifelilerinden biri, elindeki yardım kutusunu bir sehpanın üzerine koymuş, hafif sesle şu cümleleri tekrarlıyordu:

 

- Allah yardımlarınızı kabul etsin, Bosna Hersek’teki yetimlere yardım edelim…

 

Bu sözler üzerine cemaatten yaşlı biri, suratını astı ve göğe doğru söylene söylene gitti. Sitem dolu sözlerinden duyabildiklerim şunlardı:

 

- Ne işimiz var Bosna’da! Bizim ülkedeki yetimler bitti de sıra Bosna Hersek’e mi geldi! Kendi ülkene sahip çık önce!!

 

Adamın bu sözleri, içimi burkmuş ve o an şunları düşünmeme vesile olmuştu: “Yetimlerin memleketi mi olurmuş… Hayrın sınırı mı olurmuş… Tüm müminler kardeştir ayetini ne çabuk unuttun… Kalbin ne kadar da darmış amcacığım…”

 

Geçtiğimiz ay gerçekleştirdiğimiz Tanzanya ve Uganda yolculuğu, bu sözleri yeniden hatırlamama vesile oldu. Çünkü Afrika’yla ilgili insanî yardımlar ve İslamî hizmetler söz konusu olduğunda da, tıpkı camiden çıkan o sitemli amcamız gibi, “Ne işimiz var Afrika’da!” diyenlere şahit oluyordum zaman zaman…

 

Evet, Afrika’da ne işimizin olduğunu bizzat görerek tecrübe etmiş bulunuyoruz şu an. Tanzanya’da Rehema Vakfı aracılığıyla, Uganda’da ise Sena Vakfı kanalıyla, ne gibi hayırlarda yarışıldığını, hadde hesaba gelmez münbit faaliyetlere girişildiğini yakından görmüş olduk. Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Afrika’daki rahmet ve merhamet kolları olan bu iki vakfın, güçleri nispetinde ferdî ve içtimaî yaralara merhem olmaya çalıştıklarını, dünya çapında bir mesuliyet şuuruyla hareket ettikleri ibretle izledik… Ve şu kanaatimizi pekiştirmiş olduk:

 

“Kalbi küreyi kuşatmayan, tüm ümmetin derdini çekmeyen kimseler, faziletler medeniyetinin temsilcileri olan bu toprağın insanlarının Afrika’daki çalışmalarını kolay kolay anlayamazlar...”

 

Dünyanın dört bir yanından dua ve gönül alanlara selam olsun… Yeryüzünde halife kılınmanın manasını yüreğinde hissedenlere selam olsun. Büyük-küçük demeden, dünya çapında gerçekleşen bu hayır koşusuna katılanlara selam olsun…