• Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Gülfem Sk. No 22 Üsküdar / İSTANBUL
  • (0216) 532 00 42
  • [email protected]

Müslüman Ülkelerdeki Kadını Konuştuk!

 31.12.2012 15:51

Betül Işık / Genç Haber Merkezi
 
30 Aralık Pazar günü "Kahve-Çikolata-Kitap Kritiği" başlığı altında yaptığımız programımızda, Gazeteci-Yazar Ayşe Böhürler ile Genç Dergi merkez binasında bir araya geldik. "Müslüman Ülkelerde Kadın/Duvarların Arkasında" isimli eserini ele alırken, kritik ortamından ziyade hoş bir muhabbet ortamı oluştu. Resmiyet değil, samimiyet hâkimdi kritiğimize. Tanışma faslıyla başlayan programımız, çikolata-kahve ikramlarıyla devam etti.
 
Bir Ülkenin Kadına Bakışını Anlamak İçin Sadece Din Odaklı Bakmak Yetmez!
 
Bir resme bakarken bütün olarak değil, her açıdan bakmak gerekir. Her ülkenin kendi siyasi, toplumsal, kültürel özellikleri o toplumdaki kadın kimliğini meydana getirir.
 
İlk olarak "Yemen" ile başladık söze. Ayşe Böhürler Yemen hakkında şunları söyledi: "Yemen, 1500 yıllık tarihi evleriyle çok hoş bir yerdi. Şok edici ülkelerden biriydi. Kraliçe tarafından yönetilen lakin kadınların arka planda olduğu bir ülkeydi. Kuzey Yemen`de kabile hâkimiyeti söz konusuydu. Ve İşsizlik çok yoğundu. Güney Yemen`de ise, Osmanlı`dan sonra İngilizlerin sömürgesinde olan bir yer olmakla birlikte bir müddet Rusların egemenliğinde de kalmış. İngiliz ve Rus eğitiminden çıkmış olan kadınlar, bu bölgede daha serbest. Genel olarak Yemen`de kültür seviyesi çok düşük. Nüfusun büyük bölümü ise kırsal kesimde yaşamakta… Ağır gelenekler var. Orada din âlimleri, aç kalma dışında kadının dışarı çıkmasını normal saymıyorlar."
 
Umman`da Helikopterli Eğitim-Sudan`da Ataerkil Kültür
 
"Umman" ile devam ettik ve ardından Sudan. "Umman, körfezde, baharat yolu üzerinde olan bir ülke… 1970`lerde bağımsızlığını kazanan ülkeyi, İngiliz kraliyetinde yetişmiş insanlar yönetmekte. Burada eğitim oranı çok yüksek. Hatta öyle ki, Kral çölde yaşayan insanlara özel helikopter gönderterek okulda eğitim almalarını sağlıyor."
 
"Sudan ise ataerkil ve daha savaşçı kültürün hâkimiyetinde… Yoksulluk ciddi bir sorun. Büyük bir petrol rezervine sahip olması nedeniyle Sudan`ı bölmek isteyen birçok güç var. Lakin bunun yanı sıra kadınların özgüvenleri çok yüksek. Ülkenin erkekleri dahi şöyle söylemekte; `Sudan`ı kadınlar yönetse daha iyi yönetir`.
 
300 Yıllık Sömürge-300`e Yakın Etnik Grup
 
"Endonezya`da da ataerkil bir yönetim görülmekte ve içinde 300`e yakın etnik grup barındırmakta. 11. Yüzyıl’da İslam`la tanışan Endonezyalılar, 300 yıl İngiliz ve Hollanda sömürgesinde yaşamışlar. Çok ağır bir sömürgecilik tarihine sahipler. Hollandalılar kadınların okullara gitmesini engellemişler. Bu ülkede başörtülü kadın sayısı çok fazla, örtünmeyen insanlarda da inanç oldukça sağlam… Başörtüsü modası olması hasebiyle başörtü kuaförleri de burada yaygın. Makyaj gayet doğal hatta olmazsa olmaz olarak düşünülüyor. Kendi çocuklarını satmak da onlara göre bir kültür."
 
İşlevi Olmayan Mutfaklar
 
"Malezya bir süre İngiliz ve Hollandalıların hâkimiyeti altında kalmış, daha sonra ise İngilizler onlara özgürlüğü hediye etmiştir(!). Bu ülkede genel olarak kadın haklarıyla ilgili bir sorunla karşılaşılmıyor. Ticaretten siyasete kadınlar birçok alanda yer alıyor. Başörtülü kadınları da hayatın her alanında görmek mümkün… Kadınların çalışma oranı yüzde ellinin üzerinde. Lakin şöyle ilginç bir durum var ki, kadınlar evlerinde yemek yapmıyor. Metro çıkışlarında “yemek satış mekânlarından yemek alıyorlar. Çünkü onların kültüründe yemek yapmak diye bir şey yok. Mutfaklar kullanım dışı alanlar."
 
Yarın Ne Olacak Endişesi Çeken Bir Ülke
 
"Suriye, Hristiyan, Nusayri ve Sünni Müslümanların bir arada yaşadığı bir ülke. Burada Yahudi çok az sayıda bulunmakta. Fransız ve İslam kanunları karışık olarak işliyor. Aile içinde kadına da erkeğe de eşitlikçi bir yaklaşım söz konusu. Baas rejiminin baskısı da oldukça ön planda."
 
"Lübnan, küçük bir coğrafya… İçinde 18 mezhebi barındırıyor. Fransızların mezhep sistemine göre siyasi yönetim kurulmuş. Bu ülkede eğitimli kadın sayısı oldukça fazla… Arap coğrafyasında yer almasına rağmen, kadın-erkek bir arada eğitim alabiliyor. Savaşın izlerinin hâlâ göründüğü bir yer Lübnan."
 
"Filistin, İsrail`in içinde adacıklar şeklinde başka bir dünya sanki. Yarın ne olacak endişesini insan burada görüyor işte. Filistin`de büyük bir direniş mevcut… Kudüs ki birçok peygamberin ayak bastığı şehir… Kudüs`ün Yahudi şehri olmasını istemekle beraber, Arap kimliğini silmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Filistin`de kadın olmak demek, mücadele etmek demek…"
İlk Feminist Gazete Tahran`da Çıktı!
 
"İran, kadınların en dinamik ve en direnişçi olduğu ülkelerden biri… Burada kadın modernleşme hareketi ise 1900`lü yıllarda başladı. Modernleşmenin ayağı olan üç ülke; Türkiye, İran ve Mısır`dır. İlk kadın olimpiyatlarını İran düzenlemiştir. İslam dünyasında ilk feminist gazete de Tahran`da çıkmıştır. İran demokrasi mücadelelerinin yaşandığı bir ülkedir."
 
Sorunlar Konuşulmalı-Çözüme Kavuşmalı
 
Ayşe Böhürler, sözlerini bitirmeden önce şunları da ekledi; "Sorunların konuşulduğu toplumlarda çözüme daha kolay kavuşuluyor. Türkiye, çok sesli, çok yönlü, çok kimlikli kadınların olduğu bir ülke… Tabuları, dokunulmazlıkları olan bir ülkede yaşıyoruz. Bunların da ancak konuşularak çözüme kavuşacağına inanıyorum. Kendi kimliğimizi koruyarak çözüm yollarını bulabiliriz. Bunun için illa Batı yönlendirmesi ve feminist düşünceye gerek yoktur. Çözüm; sorunu olan kadınlara odaklanıp, onların derdiyle dertlenmektir."
 
Sorulu-cevaplı, muhabbetli ve samimi geçen kitap kritiğimizde, Ayşe Böhürler bizlere ufuk açıcı tavsiyelerde de bulundu ve kitabını imzaladı. Kendisiyle tanışmanın ve hoşça vakit geçirmenin vermiş olduğu mutlulukla, bir dahaki Genç Gönüllü Kızlar buluşmamızda gönüldaşlarımızla bir araya gelmek temennisiyle ayrıldık.
 
Gencim, her güzellikte ve hayırda gönüllüyüm, buluşmalarınızdan haberdar olmak istiyorum diyen tüm dostları aramızda görmeyi isteriz.